Bu Blogda Ara

30 Temmuz 2009 Perşembe

Tren rayları arasına sıkışmış kanadı kırık martı..

Hava o kadar sıcak ki tren raylarında birikmiş makina yağının kokusu , çöl gibi sıcak rüzgarla yüzüme vuruyor..Trenin gelmesine biraz daha vakit varken peronda turluyorum .Rayların arasında gezen bir martı ve arkasından sinsice gelen iki kedi gözüme çarpıyor..Martının kanadı kırılmış , yolun sonuna gelmiş.İki yolun kesiştiği yere doğru ilerliyor.Ya diğer yola geçip biraz sonra gelicek olan trenin altında kalacak ya da arkasında gelen iki kediye yemek...Kediler iyice yaklaşıyor, martı ise son kez kanatlarını açıp deniyor,deniyor ama yok.Diğer yola geçiyor ve rayın dibinde duruyor.O sırada tren geldi...Martının sonu zaten belliydi ...O sadece sona giden yolu değiştirdi.Son değişmedi.Sanki içinde bulunduğumuz büyük oyunun küçük bir piyes olarak sergilenmesi gibi yolcular bir an düşünceli bakışlarla izledi.Bu, çırpındığımız şu kısa hayattaki sonu değiştiremeceğimize dair küçük bir hatırlatmaydı bence...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder