Bu Blogda Ara

26 Haziran 2010 Cumartesi

ilerisi için

şimdi tek başıma yürüyorum
güneşin kirlettiği bu tozlu sokaklarda
bazen yalnızlık, bazen kalabalık oluyorum
düşünmekten yoruluyorum ,
dalıyorum derin uykulara
kayboluyorum beyaz rüyalarda
açılıyorum denizlere,ufku olmayan
yamalı yelkenler fora,
kapılmak için özgürlüğün fırtınasına,
ıslatır dalgalar kurutur rüzgar
hafif tebessümlü bu yüzü,
ufka varamadan uyanırken,
anlıyorum sanırım
sadece rüyalarımda kırabildiğim zincirlerim
gerçek hayatta
olmuş vazgeçilmezlerim...

20 Haziran 2010 Pazar

toprak kokusu

ararken zayıf bir gölge
bulduk karanlık
kaçarken beton kumsallardan
bastık yassı çimenlere
içecek suya muhtaçken
başladı yağmur
bastırdı toprak kokusu
bu toprak kokusu
hatırlattı bana unuttuklarımı
artık söyleyebilirim ama
kimseler bilmesin dersen
saklanır ardımda yaz yağmurları
çiziyorum kendime kayıp bir yol
belki kayıp değildir
belli midir ikimizin sonu kadar
ördüğüm bu duvarlar ardında
saklanan çocuk
korktuğu yalnızlığın bağımlısı
uçurtması gidemezken
bu duvarlardan öteye
ne kadar daha kalabilir
kendini tutsak ettiği cennetinde...

15 Haziran 2010 Salı

Neredeler

Arıyorum gibi
Galiba evet
seni arıyorum
Ben neredesin sen
yolun sonunda belki
Trenlerin durmadığı bir istasyonda
Uzak kalabalıklarda
Ben neredesin sen
Bir cuma gününde
İnsansız sokaklarda
Yağmurlu bir kasım gününde
Ben neredesin sen
Sessiz gidişinde
Ağlayan bir çocuğun yanında
Ben neredesin sen
Bir yol göster bana
Öle durma
Bir çıkış göster bana
Ben sen neredesin
bilemesem de
ben seni hep beklerim...

9 Haziran 2010 Çarşamba

Nefessiz Kalmadan

Gerçeği arıyorsan
Hislerin kaybolduysa
Bir nefes çek derince
Bu gece
Bir nefes çek şu havadan
Sıcağa direnirken buzdan kalbin
Bir nefes çek derinden
Boğulurken ruhun bu yakınlıktan
Bir nefes çek güzelce
Özgürlüğümün bu güzel partisinde
Bir nefes çek sıkılmadan
Beklentilerin olmuşsa inancın
Bir nefes daha çek inanarak
Ölmüşlerin ruhları için
Bir nefes daha çek
son nefesine varmadan
bir nefes daha
çek nefesimden...

8 Haziran 2010 Salı

karanlık


Düşerken yağmur taneleri
kaldır yüzünü göğe
Düşlerken giden hayalleri
kapat gözlerini
Hisserken rüzgarın hafifliğini
çek içine derince şehrin nefesini
Bekle şimdi biraz
bekle gelir inan ki
Bu yağmura direnen umutların
mükemmel yenilgiye varmadan
birden farkettim
Burası biraz karanlık
ne getirir ki aydınlık
Peki istermisin karanlık sen
rahatsız ettim hep ben
Annemizin karanlğından
toprağın karanlığına giderken
Göremedik ayrılığın tabiatını
ağlamaya kıyamadık
nefsimizin haksız galibiyetine inandık..

6 Haziran 2010 Pazar

bir an


Bu haziran gecesinde
Serin rüzgarla gelen yağmur
kışı çağrıştırdı bilinçsizce
birden karar verdim
artık yastayız
sandım hala kıştayız
sonra döküldü mısralar
hatırladığım anılarla ...
........
....
Savrulan ruhlarımız yakınlaşırken birbirine
Aklım daralıyor gönlüm özgürlüğe bakıyor
Vakit daralıyor ama sessizliğimiz bitmiyor
Kaçıyorken birbirimizden kesişiyoruz aniden
Yasak edinmişiz bakışmayı
Seviyoruz sessiz kalmayı
Benimseyemedim sensiz olmayı
Yine de hatırlanmalı
O anlar ne kadar kalıcı bilemem
Kim oldukları önemli değil
Yine de anlat bu hikayeyi
....
.......
Hatırladım şimdi artık yazdayız
bir an denize dalmışım
her maviliği sen sanmışım...
yine yanılmışım..